26 Haziran – Dünya Uyuşturucu Kullanımı Ve Kaçakçılığı İle Mücadele Günü

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1987 yılında, uyuşturucu kullanılmayan sağlıklı bir toplum hedefine ulaşmak, uyuşturucu ile mücadele konusunda uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla 26 Haziran tarihini “Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü” olarak kabul etmiştir. Bu amaca yönelik farkındalık oluşturmak ve toplum bilincinin artırmak amacıyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de 26 Haziran tarihinde, çeşitli etkinlikler yapılmaktadır. Yapılan etkinliklerde, sağlıklı yaşam davranışlarının önemi vurgulanmakta ve uyuşturucu kullanımının zararlarına dikkat çekilmektedir. 

Uyuşturucu kullanımı, toplumların hem bugününü hem de geleceğini tehdit eden, maddi ve manevi pek çok kayba sebep olan önemli bir sorundur. Uyuşturucu kullanımına bağlı zararlar, sadece kullanıcı ile sınırlı, sağlık zararlarından ibaret değildir. Sağlık zararlarının yanı sıra çoğu zaman kişinin ailesine, içinde bulunduğu çevreye ve toplumun tamamına yansıyan sosyal, hukuki, ekonomik zararları da beraberinde getirmektedir. 

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de önlenebilir ve öncelikli halk sağlığı sorunlarından biri olan uyuşturucu ile mücadele çalışmaları, ülkemizde en üst düzeyde kararlılıkla ve multidisipliner bir yaklaşımla sürdürülmektedir. 

Multisektörel çalışma ile 2014 yılında hazırlıkları başlanan “2015 Uyuşturucuyla Mücadele Acil Eylem Planı ve Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi” yayımlanarak yürürlüğe girdi. 

Acil Eylem Planından, devam edecek faaliyetlere güncel ihtiyaçlar doğrultusunda yeni strateji ve faaliyetlerin de eklenmesi ile oluşturulan 2016-2018 yıllarını kapsayan Uyuşturucu İle Mücadele Ulusal Eylem Planı 16 Nisan 2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girdi. 

Kurumlar arası iş birliği neticesinde hazırlanan eylem planlarımızda başta çocuklar ve gençler olmak üzere toplumun uyuşturucudan korunmasına yönelik önlemler adeta seferberlik anlayışı ile hızla hayata geçirildi. 2014 yılından itibaren uyuşturucu ile mücadele alanında yürütülen çalışmalar aşağıda özetlenerek sunulmaktadır. 

Arzla Mücadele Alanında; 

  • Arzla mücadele eden kurumların organizasyon ve personel yapısı güçlendirilerek bilgi ve teknik cihaz kapasiteleri artırıldı.
  • Kolluk kuvvetleri tarafından yasa dışı ekim ve narkoterörle mücadeleye yönelik yapılan operasyonlar artırıldı. 
  • Bugün itibarıyla 50 ilde faaliyet gösteren Narkotimlerin kurulmasıyla uyuşturucuyla sokak bazlı mücadele güçlendirildi. 
  • Uyuşturucunun ülkemize girişinin önlenmesine yönelik olarak kara, hava, deniz gümrük kapılarımız ve sınırlarımızın teknik donanım ve insan gücü kapasitesi güçlendirildi. 
  • Uyuşturucu kullanım ve satış alanı olarak da kullanılabilen metruk binaların yıkım, restorasyon gibi tedbirlerle kontrol altına alınması sağlandı. 
  • Yapılan mevzuat düzenlemeleriyle; uyuşturucu ile ilgili suçlarda uygulanan cezai müeyyideler artırıldı. Bir kişi hakkında defalarca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmesi engellenerek sadece bir defayla sınırlandırılması sağlandı. 5 yıl içerisinde kullandığı tespit edilenlere yönelik 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası getirildi.
  • Uyuşturucu kullanan bağımlıları tedaviye teşvik etmek ve hasta hekim arasındaki güven ilişkisini muhafaza etmek amacıyla uyuşturucu bağımlılarının tedavi olmak üzere sağlık kuruluşlarına müracaat etmeleri halinde sağlık mesleği mensuplarının bu kullanıcıları ihbar yükümlülüğü kaldırıldı.

Taleple Mücadele Alanında;

  • Uyuşturucu ile mücadele çalışmalarında görev yapan tüm kurumlar, bu alanda çalışan personellerinin sayı ve teknik kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalar yürüttü.
  • Uyuşturucudan korunmanın en etkili yolu olan önleme çalışmaları güçlendirildi ve eğitim kurumlarına yönelik tedbirler artırıldı. Her yaş grubuna özel modüllerden oluşan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) hayata geçirildi.TBM kapsamında 31.581 rehber öğretmen eğitilerek, okullarda uyuşturucu ile mücadele programlarını yürütmeleri, öğrencilere doğru yaklaşım sergilemeleri, erken tanı ve tedavi süreçlerini desteklemeleri sağlandı. 
  • Uyuşturucu kullanan bireyler, aileler ya da toplumun diğer fertlerinin 7 gün 24 saat danışmanlık hizmeti alabilecekleri ALO 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı, 2015 yılında hizmete açıldı.Bugüne kadar 156.723 çağrı karşılandı. Danışma hattı, tedavi birimleri ile devletin diğer organları arasında köprü görevi görmekte ve arayan kişinin ihtiyacına göre hizmet sunan bir çözüm merkezi olarak görev yapmaktadır. 
  • Vatandaşların yüz yüze danışmanlık alabilecekleri Türkiye için yeni bir model olan 7 (Cerrahpaşa-İstanbul, Üsküdar-İstanbul, Başakşehir-İstanbul, Atölye-İstanbul, Şanlıurfa, Düzce, Antalya) Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) hizmete girdi.
  • Birinci basamak sağlık hizmetlerinde uyuşturucuya yönelik erken tanı ve danışmanlık hizmetleri güçlendirildi. Bu kapsamda ülke genelinde tüm aile hekimlerimize bağımlıkla mücadele eğitimleri verildi. Böylece aile hekimlerinin sorumlu olduğu nüfusta uyuşturucu kullanan bireyin erken tanısını sağlayarak, danışmanlık sunması ve kişinin tedaviye yönlendirmesini yapması sağlandı. 
  • Uyuşturucu kullanan bireylerin tedavi sistemine kolay erişimini sağlamak amacıyla psikiyatri kliniklerinde görev yapan yetişkin ve çocuk-ergen ruh sağlığı uzmanlarına yönelik bağımlılıkla mücadele eğitimleri verildi. Böylece özellikli tedavi merkezlerinin dışında psikiyatri kliniklerinin de bağımlılık tedavisinde etkin şekilde görev alması sağlandı. 
  • Bağımlı hastalara yönelik acil durumlarda müdahalede bulunan hastane acil çalışanları ve hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde görevli personelin hizmet içi eğitimleri yapıldı.
  • Bağımlılık tedavi merkezi sayısı ve yatak kapasitesi artırıldı. 2015 Acil Eylem Planının yayımlanmasından önce 33 tedavi merkezinde 712 yatak kapasitesi ile hizmet sunulurken bugün itibarıyla tedavi merkezi sayısı 104’e yatak kapasitesi ise 1062’ye yükseltildi. 
  • Genel Sağlık Sigortası kapsamı dışında kalan bağımlı hastaların da tedaviye erişimini sağlayacak mevzuat düzenlemeleri yapıldı, böylece bağımlılık tedavisine ücretsiz erişim sağlandı.
  • Tedavide kullanılan ancak geri ödeme kapsamında olmayan ve halk arasında çip tedavisi olarak bilinen Naltrexon implant formunun geri ödeme kapsamına alınması sağlandı.
  • Tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini bütüncül bir anlayışla birleştiren Bağımlı Hastalar için Rehabilitasyon Modeli (BAHAR)kapsamında ilk merkez Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde 2 Ocak 2018 tarihinde ayakta hizmet vermek üzere açıldı.
  • Bağımlılık tedavisi gören hastaların topluma kazandırılmasının sağlanması amacıyla iş ve meslek danışmanlığı, toplum yararına programlara ve işe yerleştirme hizmetleri ile manevi rehabilitasyon hizmetleri hayata geçirildi. 
  • Bağımlılık tedavisi sonrası sosyal hayata yeniden entegrasyonun sağlanması amacıyla tedavi sonrası sosyal uyum hizmetleri hayata geçirildi. Ankara, Antalya, İstanbul (Anadolu ve Avrupa) 4 Sosyal Uyum Merkezinde başlayan çalışmaların ülke geneline yaygınlaştırılması için ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde çalışmalar sürdürülmektedir. 
  • Uyuşturucu ile mücadele çalışmalarının etkinliğinin arttırılması için iletişim çalışmaları güçlendirildi. Bu amaçla İletişim Bilim Kurulu oluşturuldu ayrıca uyuşturucu ile ilgili haberlerde dikkat edilecek hususlara yönelik ilgili medya kuruluşlarında görev yapan sağlık muhabirleriyle bilgilendirme toplantıları yapıldı.

2018-2023 Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Başbakan Yardımcısı ve Bağımlılıkla Mücadele yüksek Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. Recep AKDAĞ tarafından 11 Mayıs 2018 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girdi. 

Yayımlanan Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile ülkemizin, 2018-2023 döneminde, uyuşturucu ile mücadele konusundaki yol haritası belirledi. Eylem Planı, planlanan çalışma ve faaliyetlerin yürütülmesi ve bunların etkilerinin tanımlanan gösterge ve hedefler yoluyla sistematik bir şekilde sürekli takip edilerek değerlendirme yapılabilmesine olanak sağlayacak şekilde oluşturuldu. Eylem Planı, aşağıda belirtilen 4 bölüme yönelik detaylı faaliyetleri içerecek şekilde hazırlandı.   

  1. Uyuşturucunun Arzının Önlenmesi
  2. Uyuşturucuya Olan Talebin Önlenmesi
  3. Uyuşturucu ile Mücadelede İletişim
  4. Uyuşturucu ile Mücadele Sürecinin Koordinasyonu, İzlenmesi ve Değerlendirilmesi 

Hazırlanan Eylem Planında gerek arzla mücadele gerek taleple mücadele alanında son derece önemli faaliyetler planlandı. Arzla mücadele alanında uyuşturucu ile sokak bazlı mücadele eden Narkotimlerin 81 ile yaygınlaştırılmasına, gümrük kapılarının ve kolluk kuvvetlerinin güçlendirilmesinden bilişim ve kargo yoluyla uyuşturucu madde satışların engellenmesine kadar yapılacak kapsamlı faaliyetlerle uyuşturucuya ulaşılabilirliğin engellenmesi amaçlandı. 

Talebin önlenmesi alanında, en önemli hedef kitle gençler olarak belirlendi. Eğitim, uyuşturucu madde kullanımının zararlı etkileri konusunda hedef grupları bilgilendirmek ve bilinçlendirmek noktasındaki en önemli güç olarak tanımlandı. Yeşilay tarafından bilimsel temelli olarak hazırlanan eğitim içeriklerinin, etki ölçümlerinin düzenli olarak yapılarak, eğitimin her kademesindeki öğrencilere, öğretmenlere, velilere ve toplumun her kesimine yaygınlaştırılması sağlanacak.  

Tedavi ve iyileştirme aşamasında BAHAR modeli oluşturuldu. Bu model, tedaviyi takip eden süreçte uzun süreli rehabilitasyon ve sosyal uyumu da içerecek şekilde bütüncül bir hizmet modeli olarak tanımlandı. Bu kapsamda 81 ilde danışmanlık merkezleri ve ayaktan tedavi merkezleri açılarak tedavi sistemine erişim daha da kolaylaştırılacak. 

Ayrıca 81 ilde sosyal uyum merkezlerinin hizmet vermesi sağlanarak,  bağımlılık tedavisi gören bireylerin sosyal hayata yeniden entegre olmaları sağlanacak.  

Hazırlanan eylem planında tanımlanan nihai amaç göstergelerinin takibi için de gerek saha çalışmaları, gerek atık su analizi gibi yöntemler kullanılarak düzenli bir şekilde veri toplanacak ve uyuşturucu ile mücadele alanında hangi noktadan nereye geldiğimiz yakında takip edilecek.

**Kaynak: https://hsgm.saglik.gov.tr/